İzlemesi en keyifli masum zevkimiz yemek olunca; kendi mutfağında Tik Tok şeflerinden Michelin yıldızlılara, neredeyse herkesin ortak paylaşım alanı oldu mutfaklar.
Hal böyle olunca da artık kızarmış ekmek üzerinde avokado bulunması, Gigi Hadid’in votkalı makarna yapması kimse için sürpriz değil. Gıda markaları kendi ürünleriyle yapılan tarifleri paylaşarak belli bir kitleyi çekmeyi başardı. Peki ya bundan sonra?
Gıda endüstrisindeki dünya devleri var olan takipçileriyle bağlarını korumak, platformlarına yenilerini çekmek için neler yaptığını araştırdık. İşte Instagram’da en iyi performans gösteren markaların ilham verebilecek taktikleri…
1. Tik Tok’ta Var Olun
Gıda sektöründe markalar genellikle, Instagram’da; Facebook veya Twitter’daki gönderilerle aynı sıklıkta paylaşım yapıyor. Buna karşın, RivalIQ’ya göre 2021’de Instagram’da gönderi başına ortalama etkileşim oranı, diğer iki büyük sosyal mecradan 15-20 kat daha yüksek etki yarattı. Bir başka ifadeyle Instagram, yiyecek ve içecek markaları için hala fırsatlarla dolu bir mecra.
Ancak ülkemizde markalar halen mesafeli dursa da Tik Tok önüne geçilemez bir yükselişte. Her markanın iyi kurgulandığında Tik Tok felsefesiyle uyumlu bir içeriği mutlaka var.
Zira kullanıcılar ağız sulandıran yiyecek-içecek paylaşımlarına doymak bilmiyor.
Tiktok’ta baştan sona bir yemeğin tarifini vermek yerine, bir sosun dökülüşü, çatalla alınışı gibi ağız sulandıran final sahneleriyle kitlelerin dikkatini çekebilirsiniz. Ya da çok az bilinen püf noktaları eğlenceli bir formatla paylaşarak, viral etkisi yaratabilirsiniz.
2. Gizli Yetenekleri Keşfedin
Pandeminin ilk günlerinden itibaren yaşanan kapanmalar, pek çok insanın içindeki “aşçıyı” ortaya çıkarmasına zemin oluşturdu. Yemek hazırlamak, zaman geçirmek ve kaygılı süreçte dikkati başka alana yönlendirmek için iyi bir aktiviteydi. Pandeminin ardından, mutfakta kendini keşfetmiş olanlar, bu yeni alışkanlıklarını yeni normal döneminde de bırakmadılar. Instagram, yeni ev aşçılarının yaratıcılığını destekleyen bir platform olarak etkileşime olanak sundu. Bu süreçte Dalgona kahvesi, fırınlanmış beyaz peynir ve domatesli makarna gibi birçok yiyecek ve içecek trendi viral oldu.
Sosyal medya, tariflerin paylaşılabilirliğini güçlendirirken öngörülü davranan White Claw gibi bazı markalar, ürünleri ve kokteyl tarifleriyle bu viral başarı dalgasını sürmeyi başardı.
Kullanıcılar aktif olarak deneyecek yeni fikirler arıyor. Yaratıcı servis önerileri ve özgün tarifler paylaşan markalar, kendilerini mutlaka denenmesi gereken bir yemeğin merkezine konumlandırabiliyor.
Her ne kadar ülkemizde sayıları az olsa da, yükselişte olan B-ROLL videoları konusunda yetkin şef ve influencer ‘arla işbirliği yaparak görünürlüğünüzü arttırabilirsiniz. Kısa sürede 1 milyon takipçiye ulaşan AL DANTE, dinamik foodporn videolarıyla izleyicileri hesabına bağlamayı başarıyor.
3. Lezzetin Hayalini Yaratın
Hedef kitlenizin, Instagram’dan ürününüzü tadamayacak olması, onların iştahını artırmanıza engel değil. Nasıl mı? Tabii ki yemeğin her bir ayrıntısını ortaya koyacak doku ve stile odaklanarak… Yemeğin estetiğini güçlendirerek, dilim, çıtırtı, kırıntı, sızıntı, damla, zerrecik gibi detayları hedef kitlenizin gözleri önüne sermeniz, onlarda tüketim esnasında oluşacak deneyimin kodlanmasına yardımcı olur. Böylece takipçileriniz, böyle bir yemeğin hayalini kurabilir.
Örneğin viral dondurma markası My Mochi, paylaşımlarını ele alalım. Marka, ürünlerine dokunmanın nasıl bir his olduğunu görsel olarak ifade ediyor ve böylece takipçilerin daha fazla duyusunu harekete geçiriyor.
İşin içine biraz eğlence de katabilirsiniz. Daha sevimli ve eğlenceli yemek ya da sofra sunumlarıyla dikkat çekebilir, böylece takipçilerin yaratıcılığına hitap edebilirsiniz; tıpkı My Mochi gibi… Marka, bu defa ürünlerini tuhaf yerlerde konumlandırarak takipçilerini hayal kurmaya teşvik ediyor.
4. Gerçeküstü Tasarımlardan Yararlanın
Sanatsal bakış açısı ve 3B grafik tasarım desteğiyle hayal gücünüzü bir adım öteye taşıyabilirsiniz. Markalar, özgün tasarımlarla oluşturulmuş, adeta birer saat eserine dönüştürülmüş görselleriyle mesajlarını hedef kitlelerine ulaştırabiliyorlar. Bunun en iyi örneklerinden bazılarını, içecek markası Recess, paylaşımlarında görebilirsiniz. Ürünlerin gerçek üstü konumlandırılmasıyla ortaya çıkarılan benzersiz tasarımlar, hedef kitleyi tam anlamıyla yakalıyor.
Grafiklerin yer aldığı özgün tasarım içeren paylaşımlar, markaların metin tabanlı gönderilerini daha zarif ve etkileyici şekilde hedef kitleye ulaştırmalarını sağlıyor.
Diğer taraftan, markanızla ilgili şakalar ve viral Tweet’leri paylaşımlarınıza dahil etmek ve takipçilerinizi de buna katmak, son günlerde epey dikkat çeken bir trend. Buna en iyi örneklerden biri Ocean Spray,. Marka keyifli sohbetler ve espriler paylaşmak için Instagram hesabını kullanıyor ve takipçilerini yorum yapmaya/paylaşımı göndermeye teşvik ederek etkileşim sağlıyor.
Diğer taraftan markalar, paylaşımlarında, temsil ettikleri veya savundukları “anlam” çerçevesinde çeşitli tasarımlara da yer veriyorlar. Küresel iklim değişikliği, ayrımcılık ve cinsiyetçilikle mücadele gibi konu başlıkları bunlar arasında sıralanabilir.
Örneğin Impossible iklim değişikliği temalı gönderileriyle dikkat çekiyor. Marka, aynı zamanda takipçilerini bu konuda bilinçlendirmeyi hedefleyen paylaşımlar da yayınlıyor.
5. Paylaşımlarınıza Yerel Lezzetler Katın
Markalar, faaliyette bulundukları ülkeye yönelik hazırlanmış özel içerikli paylaşımlar sayesinde hedef pazarlarıyla çok daha kolay şekilde bağlantı kuruyorlar. Farklı bölgeler için farklı Instagram hesaplarının kullanılması, paylaşımların bölgesel ve kültürel açıdan ilgili olmasına hizmet ediyor. Analiz ettiğimiz markaların yüzde 60’ından fazlasının en az iki hesabı bulunuyor.
Yerelleştirilmiş Instagram hesapları, markaların bölgeye yönelik iletişim faaliyetlerini güçlendirmelerine ve iyileştirmelerine katkı sunuyor. Bir bölgede çekici, esprili ya da anlamlı olan bir içerik, başka bir bölgede hiçbir anlam ifade etmeyebilir. Neyin daha etkili olduğunu anlamak için sosyal medya ölçümlemeleri yapmak ve o kültürü iyi tanımak gerekiyor. Yerel takipçilere yönelik hazırlanmış özel içerikler sayesinde markalar, daha güçlü etkileşim kurabiliyor.
Örneğin Häagen-Dazs ‘ın yerelde faaliyet gösteren birçok Instagram hesabı bulunuyor. Her bölge için benzersiz ve ilişkilendirilebilir içerikler üreten markanın hesaplarının hiçbiri aynı değil. Yerel insanları ve ürünleri ön plana çıkacak paylaşımlar yapan marka, böylece her pazara farklı bir tat katıyor.
6. Perde Arkasını Gösterin
Çağımızın tüketicileri, bir markanın etik ve çevresel ayak izinin yanı sıra, satın aldıkları ürünlerde neler olduğu hakkında daha fazla şeffaflık ve bilgi talep ediyorlar.
Markaların özgün görünerek değerlerini daha iyi iletebilmelerinin yollarından biri de daha samimi içerikler paylaşmak. Takipçiler, yediklerinin nereden, nasıl ve ne şekilde geldiğini her zamankinden daha fazla merak ediyor. Çoğu tüketici (ve Y kuşağının %89’u) markaların üretim süreçlerinin arka planında neler olduğunu görmek istiyor.
Nihai ürüne odaklanmak yerine, üretim sürecini göstermek, takipçilere güven aşılamanın etkili bir yolu. Üretim sürecinde sarf edilen emeğin gözler önüne serilmesi, ürünün daha fazla benimsenmesi için etkili olabilir. Hope Foods, profillerinde öne çıkardığı bir hikayesinde, çiftçilik ve üretim kaynaklarına dair önemli bilgiler sunuyor.
Markanızda gerçek yüzlere ait doğal hikayeler eklemek, takipçilerinizle daha yakından bağ kurmanıza olanak sağlar. Takipçileriniz sizi daha erişilebilir ve insancıl bir marka olarak görür.
Takipçilerinizle bağ kurmak, daha fazla tüketiciye ulaşmak ve hedef kitlenizi genişletmek için Instagram’da çarpıcı görseller, cezbedici tarifler paylaşabilir, mizah ve ortak değerler gibi pek çok unsurdan yararlanabilirsiniz. Bütün bunları yaparken bazen deneme-yanılma metodundan da yararlanmanız gerekebilir. Çünkü trendler değişebiliyor. Yeni tüketici/takipçi davranışlarını ve trendleri keşfedebilmek için içeriklerinizi ölçümlemeyi de ihmal etmeyin.
